22 Nisan 2011 Cuma

Zihinsel Yetersizliğin Tanılanması ve Zeka Ölçekleri


ZİHİNSEL ENGELLİLİĞİ TANILAMA
Zihin engelli çocuklara uygun Özel eğitim hizmetlerinin sunulabilmesi için her şeyden önce bu çocukların zihin engelli olup olmadıklarına karar vermek gerekmektedir. Bu kararı verme sürecine tanılama (teşhis) denilmektedir (Eripek, 1996).
Teşhis ve tanımada şu ilkelere uyulması uygun olacaktır. Bu ilkeler;
• Çocuk bütün olarak incelenmelidir.
• Çocuğun sağlık durumu. beden, zihin. sosyal ve kişilik gelişimi ayrı ayrı bütün unsurları kapsayacak şekilde derinliğine incelenmelidir.
• Çocuğun yalnız incelendiği zamanki durumu değil o ana kadar olan gelişimi de incelenmelidir.
• Çocuğun her yönü ve özelliğinin incelenmesinde mümkün olduğu kadar çeşitli ve uygun testler kullanılmalıdır.
• İncelemeler incelenen alanda yeterli bilgi ve beceri sahibi uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.
• Teşhisin doğruluk ve yanlışlığı sürekli incelemelerle kontrol edilmeli ve sonuç daima değişikliğe açık tutulmalıdır.
• Teşhis çocuğun yalnızca yetersiz olduğu yetenekleri değil, yeterli Üstün olduğu ve başarılı olacağı alanları ortaya çıkarmayı da amaç edinmelidir (Çağlar, 1979).
Zihin engeli tanısı, hekim tarafından konulduktan ve gerekli tıbbi yapıldıktan sonra çeşitli disiplin alanlarından oluşan bir ekip ve çocuğun ebeveynlerinin katılımı ile çocuğun ihtiyacı olan özel eğitim hizmetleri belirlenir ve planlanır. Bu ekipte genellikle, okul psikoloğu, sınıf öğretmeni ve bir okul yöneticisi bulunur. çocuğun gereksinimlerine bağlı olarak sosyal çalışmacı, konuşma terapisti veya fizyoterapist, beden eğitimi Öğretmeni, okul danışmam ve hemşire bulunabilir. Disiplinler arası ekibin çok Önemli iki işlevi vardır. Birincisi çocuk bir özel eğitim programına yerleştirilmeden önce zihin engeli ölçütlerini karşılayıp karşılamadığına yani zihin engeli gösterip göstermediğine karar vermek, ikincisi ise uygun eğitim programı geliştirmek ve uygulayabilmek için çocuğun eğitsel gereksinimlerini belirlemektir (Vuran, 2002).
Çocuğun zihin engelli olup olmadığına karar verebilmek için. durumunun zeka ve uyum boyutlarında ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. Çünkü zeka ile uyum özellikleri arasında tam bir ilişki bulunmamaktadır (Erıpek, 1996).
Zekanın Değerlendirilmesi
Zekanın değerlendirilmesi klasik olarak zeka testleri ile yapılmaktadır. Zeka testlerinin geçmişi yakın bir zamana dayanmaktadır. Zeka testlerinin gelişmesi. bireyler arasındaki yetenek farklarını ölçmeye karşı olan ilgiler sonucunda olmuştur. Bu konu ile ilgili ilk çalışmaların 19. yüzyılda başladığı görülür. Fraqncis Galton. J. Mc Keen Cattcl ve Alfred Binet bu konunun öncüleridir. Günümüzde zihinsel farklar yönünden bireylerin; öğrenme gücü, fikirleri organize edebilme davranışı. adapte etme, problemleri anlama ve soyut sembolleri kullanabilme, problem çözme, sahip olunan bilgi seviyesi, akıl yürütme. anlama, karar verme üzerinde yoğunlaşılmaktadır (Özgüven, 1994).
Zeka Testlerinde Ölçülen Davranışlar
Ayırt Etme: Bu yeteneği ölçmede genellikle çeşitli şekiller gösterilerek, bireyden diğerlerinden farklı olanı bulması istenir. Figür, sembolik ya da anlamsal ayırt etme değerlendirilebilir. Bunun gerekliliği bireyin ve geçmiş deneyimlerine bağlı olarak değişir.
Genelleme: Bireye bir sembol gösterilerek, ondan gösterilen çeşitli olasılıklardan hangisinin ilk sembole benzediğini bulması istenir. Yine figürsel, sembolik ya da anlamsal olabilir.
Motor Davranış: Zeka testlerinde pek çok madde motor cevabı gerektirir. Örneğin objeyi atma, yürüme, hareket eden gözüyle takip etme, objeleri üst Üste dizme gibi. Böylelikle başka davranışlar değerlendirilirken motor davranışlar da değerlendirilir.
Genel Bilgi: Bazı maddelerde bireyden spesifik olaylara dayanan sorulara cevap vermesi istenir. Örneğin; "İstanbul'dan Ankara'ya hangi yönde seyahat edersin" gibi. Bu tür maddeler tıpkı başarı testlerindeki maddelerde olduğu gibi temel olarak ne öğrenildiğini değerlendir.
Kelime Bilgisi: Burada bireyden, resimleri isimlendirmesi ya da deneyi yapan kişi tarafından söylenen kelimelere cevaben objeleri işaretlemesi istenir. Bazen birey kelimelerin sözel tanımını yapar ve diğer kelimelerin arasından tanımını yaptığını seçer.
Sonuç Çıkarma: Çeşitli Örnekler verilerek, temel prensibi çıkarması istenir. Örneğin. bir mıknatıs ile odun ve metal parçaları verilerek çocuktan bunları toplaması istenir ve sonunda çocuğa mıknatısın hani: objeleri toplayabildiği konusundaki kural sorulur.
Anlama: Bireye bir paragraf okunur ve bununla ilgili sorular sorulur. Yada çocuğa spesifik sorular sorulur. Örneğin, "neden verdiğimiz sözü tutmalıyız?"gibi.
Sıralama: Aralarında sı. 'alı ilişki bulunan şekiller vardır, çocuk bu ilişkiyi objeyi belirlemelidir.
Detayları Tanıma: Genelde pek çok rest, detayları tanımayı değerlendirmektedir. Bazı çizim testlerinde çocuğun çizdiği bir insan resmi değerlendirilir. Çocuğun ne kadar detaylı çizdiğine bakılır. Ayrıca çocuktan, geometrik bir şekli kopya etmesi, gösterilen resimde ne kadar blok olduğunu sayması ya da resimde kaçırılan kısımları belirlemesi istenir.
Analoji: A elementi B ile ilişkilidir. Çocuk C elementi içinde ilişkili objeyi belirlemelidir.
Soyut Çıkarsama: Aritmetik çıkarım problemleri soyut çıkarsamayı değerlendirmek içindir.
Hafıza: Gösterilen rakamların tekrarı, geometrik dizaynın yeniden yapılması cümlelerin tekrarı, paragraf ya da hikayelerin temel anlamlarının yeniden anlatılması gibi görevlerde hafıza test edilir.
Örnek Tamamlama: Çocuktan örneklemde eksik olan kısmı ne ile tamamlayacağını bulması istenir (Salvia ve Y sseldyke, ı 978).
Zeka testleri genellikle grup ve bireysel olmak üzere iki grup altında toplanmaktadır. Grup testleri aynı anda birden fazla kişiye uygulanmaktadır. Bireysel testler ise tek, tek bireylere uygulanmaktadır.
Grup Zeka Testleri: Gruplar için zeka testleri, genel eğitim alanında bazen kullanılmaktadır. Burada özellikle Önemli olan nokta, grup zeka testlerinin çoğunun okuma becerilerine ağırlık vermesidir. Bu testlerden elde edilen düşük puanların, ortalama altında bir zihinsel performansı değil, zayıf okuma becerilerini olması mümkündür. Bu ve diğer sakıncaları nedeniyle grup zeka testleri sonuçları, yalnızca bireysel zeka testleri aracılığıyla yürütülecek daha ayrıntılı bir Ölçümleme ihtiyacını belirlemek için kullanılmalıdır.
Grup testlerinin kapsamı az çok farklılık göstermekle birlikte çoğu sözel ve sayısal akıl yürütme becerilerini Ölçümler. Kimi, sözel ve sözel olmayan için farklı ölçüler sağlarken, kimileri de her biri farklı bilişsel beceriye yönelik olan birkaç alt testi içerir. Ancak. çoğu genel bilişsel performansı gösteren ZB puanı benzeri toplam test puanları üretir.
Günümüzde kullanılan grup testlerinin bazıları şunlardır. Otis-Lennon Okul yeteneği testi (6. Basım) (Otis & Lenno, 1998), Bilişsel Yetenek testleri (2. Basım) (Thorndike& Eagen, 1993), Bilişsel Beceriler Testi (2 Basım) (1992) (Gencer 1997).
Bireysel Zeka Testleri: Okul Öncesi çocuklar eya 6 ila 8 yaş arsındaki öğrenciler gibi belirli bir yaş grubu için geliştirilen bireysel testler olduğu gibi, erken çocukluk döneminden yetişkinler seviyesine kadar bütün yaş grupları için uygun olanları da vardır. Her bir alt test aynı beceri veya yeteneği ölçümleyen maddeleri kapsar ve bu test maddeleri güçlük derecelerine göre dizilir (Gencer. 1997)
Günümüzde en yaygın olarak kullanılan bireysel zeka testleri: Stanford- Binet ve WISC-R'dır (Reviseed Weschler Intelligent Scale for Children). Bu testlerin, diğer testlerine göre geçerlik ve güvenirlikleri daha yüksektir Her iki testte de sözel ve yapım (performans) soru maddeleri yer almaktadır. Ancak WISC-R'da, yapma ilişkin soru maddeleri daha fazladır. Testlerde sorulara verilen yanıtların doğruluğuna göre zeka yaşı hesaplanmaktadır. Daha sonra formül uygulanarak, zeka bölümü bulunmaktadır (Eripek, 1997),
Stanford- Binet Zeka Ölçeği : Stanford- Binet Zeka Ölçeği 2 yaşından, ileri yetişkinlik yaşma değin uzanan yaş düzeylerini temsil eden soru maddelerinden oluşmaktadır. 2 ve 5 yaşları arasında yaş düzeyleri 6 aylık dilimlere ayrılmıştır (2 2. 6 yaş, 3 yaş, 3" 6 yaş gibi). Orta ve ileri yetişkinlik yaşları dışında her yaş düzeyinde 1 '1 yedek olmak üzere toplam 7 soru maddesi bulunmaktadır. Orta ve ileri yaş düzeylerindeki toplam soru maddesi ise 9 olmaktadır.

Özel Eğitim İlke ve Amaçları


Özel Eğitimin Amaçları
Türk Milli Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda özel eğitim gerektiren bireylerin;
Toplum içindeki rollerini gerçekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, işbirliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üretici ve mutlu bir yurttaş olarak yetişmelerini,
Kendi kendilerine yeterli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliştirmelerini,
Uygun eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç gereç kullanarak ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarını amaçlar.
Kaynaştırma Uygulamaları
Özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal akranlarıyla aynı sınıfta ve aynı okulda eğitim görmelerini sağlamaya yönelik çalışmalara öncelik verilmektedir. Bu noktadan hareketle, durumu uygun olan öğrenciler normal sınıflarda kaynaştırma uygulamalarına alınmaktadır. Durumu normal akranlarıyla aynı sınıfta öğrenim görmeye uygun olmayan öğrenciler için normal okulların bünyesinde özel eğitim sınıfları açılmaktadır. Kaynaştırma uygulamalarına devam eden öğrencilerin bireysel özellikleri dikkate alınarak mevcut ilköğretim programı uygulanmaktadır. Sadece, zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrenciler için, özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış olan ayrı ilköğretim programı uygulanmaktadır.
Özel Eğitimin İlkeleri
Özel eğitim gerektiren tüm bireyler; ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetinden yararlandırılır.
Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimine erken yaşta başlanır.
Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.
Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitsel performansları dikkate alınarak, amaç, içerik ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak yetersizliği olmayan akranları ile eğitimlerine öncelik verilir.
Özel eğitim gerektiren bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılır.
Özel eğitim gerektiren bireyler için bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilir ve eğitim programları bireyselleştirilerek uygulanır.
Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif olarak katılmaları ve eğitimleri sağlanır.
Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde, özel eğitim gerektiren bireylere yönelik etkinlik gösteren sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde çalışılır.
Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireylerin toplumla etkileşim ve karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır.

Zihinsel Yetersizliği Olan Bireylerin Sınıflandırılması

sınıflandırma Zeka geriliği gösteren çocuklar genellikle ağırlık derecelerine göre hafif, orta, ağır ve çok ağır şeklinde sınıflandırılmaktadırlar. Bu sınıflandırmada ZB ölçüt alınmaktadır.
Slide 3
zeka yaşı Zeka bölümü=--------------- x 100 takvim yaşı
Slide 4
Örneğin takvim yaşı 10 yaşı olan bir çocuğun zeka yaşının 6 olduğunu varsayalım. Bu çocuğun zeka bölümü (6:10)x100 dür. yani 60’tır.
Slide 5
75-45------------- eğitilebilir 44-25-------------öğretilebilir 25-0---------------klinik bakıma muhtaç
Slide 6
Hafif derecede gerilik gösterenler Bu gruba giren çocuklar geleneksel olarak normal okulların özel sınıflarında eğitim görmektedirler. Günümüzde bu çocukların bir çoğu sınıf öğretmenlerine sağlanan danışmanlık hizmetleri ya da çocuğa sağlanan destek hizmetleri ile normal sınıflarda eğitim görmektedir.
Slide 7
Hafif derecede gerilik gösteren çocukların pek çoğu okula başlayana, hatta ileri sınıflara değin farkına varılamazlar. Çünkü kendilerinden beklenilene yanıt verirler.
Slide 8
Geleneksel olarak, zeka geriliği hafif derecede olan öğrencilerin öğretim programlarında, ilköğretim birinci kademede okuma, yazma ve aritmetik gibi temel akademik konulara, ikinci kademede ve orta öğretimde mesleki eğitim ve iş-çalışma programlarına ağırlık verilmektedir.
Slide 9
Günümüzde meslek eğitimi ve günlük yaşam becerilerinin öğretimi çalışmalarına ilköğretimin daha erken sınıflarında başlanmaktadır. Bu çocukların çoğu, altıncı sınıf düzeyine gelinceye değin temel akademik becerileri ve bağımsız ya da yarı bağımlı olarak yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan iş becerilerini edinirler.
Slide 10
Yetişkinlik dönemine geldiklerinde mükemmel sosyal ve iletişim becerileri geliştirirler, okuldan ayrıldıklarında artık yetersiz olarak adlandırılmazlar.
Slide 11
Orta derecede gerilik gösterenler Orta derecede gerilik gösteren çoğu çocuk okul öncesi yıllardaki gelişimlerinde önemli derecede gerilik gösterir. Genellikle yaşları ilerledikçe zihinsel, sosyal ve motor gelişim alanlarında akranlarıyla aralarındaki mesafe daha da açılır.
Slide 12
Bu çocukların yaklaşık %30’unda Down Sendromu, yaklaşık %50’sinde beyin incinmesinin farklı türleri görülmektedir. Hafif derecede geriliği olanlarla karşılaştırıldıklarında bedensel yetersizlikler ve davranış problemleri daha yaygındır.
Slide 13
Orta derecede gerilik gösteren çocuklar okul yıllarında genellikle özel sınıflarda eğitim görürler. Bu sınıflarda günlük yaşam becerilerinin öğretimi için oldukça yapılandırılmış eğitim programları uygulanır.
Slide 14
Akademik çalışmalar genellikle işlevsel okuma becerilerini ve temel sayı kavramlarının öğretimi ile sınırlıdır. Geçmişte bu gruba giren çocuklar toplumdan uzak tutuluyor, yatılı kurumlara yerleştiriliyor, burada kendilerine oldukça sınırlı öğrenme yaşantıları sağlanıyor idi.